‘EGO SAVUNMA MEKANİZMALARI’ NE DEMEK?
İnsanların
var olma savaşları milyonlarca yıldır sürmektedir. Bu savaş sırasında uyum
yaparak evrimleşen tek şey biyolojimiz değil, duygu ve davranışlarımız da
değişim göstermektedir. Süreç içerisinde ilkel alt benlikten (id) ayrılan
benlik (ego) evirilerek bazı savunma mekanizmaları geliştirmiştir. Bunlarda
tıpkı fiziksel ve biyolojik olarak evrilirken vücudumuzun geliştirdiği savunma
silahları gibidir.
İnsan biyolojisini düşünecek olduğumuz zaman, bir dış tehlike
ile karşılaştığında bu durumdan kaçabilir ya da savaşabilir. Benliğin savunma
mekanizmaları da bu şekildedir ancak, savunma mekanizmalarında kişinin içinden
(id veya süperegodan) gelen bir tehlike vardır. Dolayısıyla, bunlar içten gelen
dürtü ya da var olan içsel dengeyi sarsabilecek uyarana karşı savunma
yollarıdır. İçten gelen dürtü (yani tehlike) ve buna karşı üretilen savunma
yolları da bilinçdışıdır. Savunma mekanizmaları bizim bu tehlikelere karşı uyum
sağlamamızı kolaylaştırır. Bazen de işlevsiz hale de gelebilir. Örnek olarak,
insandaki akyuvarları mikroplara karşı vücudu korumak için savaşır, bu çok
normaldir. Ancak akyuvarlar çok fazla faaliyet gösterip vücut ısısını
yükselterek hastalanmaya neden oluyorsa buna karşı önlemler ya da ek tedavi
şekilleri düşünülür. Savunma mekanizmaları için de aynı şey geçerlidir.
İnsanlar id adı verilen içgüdüsel enerji ile dünyaya gelir ve
kişinin yaşamak için gerekli olan cinsellik ve saldırganlık içgüdülerinden
oluşmaktadır. İd sonucu düşünülmeksizin haz alma ve doyurulma çabası içindedir.
Süperego adı verilen mekanizma ise toplumun istek ve yargılarına uyum sağlamayı
içerir. Süperego kişinin ailesi ve toplum tarafından öğretilen normları içerip
ödül ve ceza ile pekiştirilir. İd’ in sürekli hazza ulaşma çabası ve
süperegonun o hazzı erteleme çabası kişide çatışmaya neden olur ve böyle
durumlarda ego devreye girerek iki uç noktanın ortasını bulmaya çalışarak
çatışmanın azalmasını sağlamaya çalışır.
Ego yeterince gelişemeyip işlevini yerine getiremediği
durumlarda denge sağlanabilmesi adına kişi savunma mekanizmaları kullanmaya
başlar. Eğer ego yükselen kaygıyı dengeleyemezse, onun bir kısmını bastırabilir
(repression), onu dışarı yansıtabilir (projection), onu yadsıyabilir (denial),
onu tespit ederek (fixation) yaşayabilir, bunların dışında geri çekilebilir
(regression), şakaya vurabilir (humor), baskı altında gizleyebilir
(suppression), duyguların bedensel olarak dönüşüm sağlayarak başedebilir
(conversion), olumlu düşünceler ile polyannacılık oynayabilir, mantığa
bürüyerek durumu kolaylaştıabilir (rationalization), ya da karşıt tepki kurgusu
(reaction formation) ile denge kurabilir.
Bahsedilen
savunma mekanizmalarını tek tek ele alım;
Bastırma
(Repression)
Kişinin
hatırlamak ve hissetmek istemediği şeyleri bilinç dışına atma çabasıdır.
İstenmeyen duyguların bilinçten uzaklaştırılmaya çalışılmasıdır. Ancak Freud’a
göre hiçbir ihtiyaç tamamen bastırılamaz ve rüyalarda, dil sürçmesi gibi
durumlarda tekrardan ortaya çıkar.
Dışarı Yansıtma (Projection)
Kişi içindeki toplumun kabul
etmeyeceği güdü ve isteklerini dışa yansıtarak, bu istekleri başkalarına
yansıtmasıdır. Bireyin kendi kişilik yapısını başka bireylerde görme eğilimi
yansıtma sonucu oluşmaktadır. Örneğin aldatma eğiliminde olan bir birey,
sevgilisinin onu aldattığını düşünerek kanıtlar arama peşine düşer
Yadsıma, İnkar (Denial)
Bu
savunma mekanizması en ilkel savunma mekanizmalarından biridir. Bireyin
bilinçaltına girmesine tahammül edilemeyen his, fikir ya da anılarını sanki
yokmuş, yaşanmamış gibi hissetmesine denir. Kişi kimi zaman kınanmaktan ve
eleştirilmekten çekindiği için, kimi zamanda cezalandırılmaktan ve suçlanmaktan
korktuğu için bazı duyularını ve düşüncelerini yok sayar. Kişinin hastalığı olduğunu öğrendiği zamanlarda bu durumu
kabullenmek kolay olmayacağından inkar ederek, tedavi görmesi gereken bir
kişinin hastalığı kabul etmemesi, tedavisini geciktirip hastalığın ilerlemesi
gibi kötü sonuçlara yol açabilir.
Saplantı
(Fixation)
Kişinin
çocukluk çağında öneme sahip bir dönemle ilgili kişiye, nesneye ya da olaya
bağlı kalmak ve saplanmaktır. Bu gelişme dönemlerinde saplantı geliştirmeyen
bireylerde sağlıklı kişilik yapısı gelişmektedir. Örnek olarak, oral (ağız)
döneminde saplantı yaşayan bir bireyden alkol veya sigara bağımlılığı
geliştirmesi gibi
Gerileme (Regression)
Kişinin istek ve ihtiyaçlarının
karşılanmaması durumunda olması gereken olgunluk düzeyinden daha basit bir
olgunluk düzeyine inerek gerileme mekanizması olarak kabul edilir. Yetişkin bir
bireyin stresli durumlarda kekelemesi, kendi yaş düzeyinin altında cevaplar
vermesi örnek olarak gösterilebilinir ya da ergenlik dönemindeki bir çocuğun
yaşadığı olaylardan sonra alt ıslatma problemi yaşaması da bir diğer örnektir.
Şakaya vurma
(Humor)
Bireyde kaygı uyandıran olay,
durum ya da duyguların ciddiye alınmamasıdır. Böylece birey kendini daha
rahatlamış hissederek olumsuz duygulardan kurtulabilir. Örneğin, görme engelli
bir bireyin sürekli görme ile ilgili şakalar yapması.
Baskı (
Suppression)
Bireyin bilinçli olarak duygu,
düşünce ve kaygı uyandıracak durumları yok sayması, ertelemesidir. Böylece kişi
kendini daha rahatlamış hissedecektir. Bu savunma mekanizması diğer bütün
savunma mekanizmalarına temel teşkil eder. Bastırılan bütün duygular, anılar,
istekler genellikle simgesel olarak rüyalarda belirirler. Bastırılan dürtüler
birey yetişkinlik dönemine geldiğinde davranış problemlerine neden olabilir.
Örneğin, cinsel problemler, evlilik problemleri, günlük yaşamda dil ve hareket
sürçmeleri gibi.
Duygu Dönüşümü (Conversion)
Ruhsal olarak var olan çatışmanın
sonucunda bedende simgesel olarak belirtisi ya da yakınmalar olarak
dışavurumudur. Örnek olarak, sınavdan düşük alacağı beklentisiyle sınava giren
bir öğrencinin sınav esnasında bayılması verilebilir.
Poyannacılık
Mantığa bürümenin bir farklı
versiyonu olan bu savunma mekanizması yaşanılan her olumsuzluğu ya da düş
kırıklığında olumlu yönü görme çabasıdır. Örneğin, çantasını çaldıran bir
kadının bu durumu “bana ders oldu çok iyi oldu” şeklinde yorumlaması.
Mantığa Bürüme
(Rationalization)
Kişinin,
kendi yetersizliklerinden dolayı gerçekleştiremediği istekleri sonucundaki
başarısızlıklarına karşı oluşturduğu mazeretlerdir. Sınavdan kötü not almasını
evdeki elektriklerin kesilmesine bağlayan öğrenci mantığa bürüme savunma mekanizmasını
kullanmaktadır. Mantığa bürüme insanların en çok başvurduğu savunma
mekanizmalarından birisidir. İnsanlar kendilerini doğru olmayan ama mantığa
uygun nedenlerle kendini savunmaya çalışır.
Karşıt Tepki Geliştirme (Reaction Formation)
Kişinin suçluluk duygusu yaratan
olaylara karşı, bu isteklerinin tam tersi davranışlar göstererek benliğini
koruma çabasına girmesidir. Örneğin senelerce sigara içen birisinin bıraktıktan
sonra sigara içen kişilere çok sert davranışlar göstererek kendini rahatlatması
karşıt tepki gösterme olarak nitelendirilebilinir.
Psikolog & Aile Danışmanı
Gamze Hasandayıoğlu
Sorularınızı Bize Buradan Ulaştırabilirsiniz